18 Ekim 2009

GüL Oldum




Ben kalbimi dünyanın dert duvarları arasında ezdirdim




Çok özledim sonsuz genişliğini secdelerin



Ben ruhumu zehir parmaklıklar ardında tutuklu bıraktım



Öyle çok susadım ki ilk tekbirin;dudağımdan içtiğim serinliğe



Ben bencilliğin dehlizlerinde ümitsizce



dolandım...dolandım...dolandım...







Öyle çok hasretim ki bir rukün kavsinde



Belimi kıran ayrılıkları göğe savurmaya



Ben ellerine cilveli kelepçeleri vurulmuş bir zavallıyım



Çok isterdim bir kıyamın kıyametinde



İçimdeki bütün kuşları dağlara uçurmayı



Ayaklarımı dar zamanların prangalarına kaptırdım ben



Öyle hasretim ki yalnız ve yalnız sana kul olmaya



Cümle dilenciliklerden kurtulmayı











Öyle hasretim ki göğsümde sakladığım kanadı kırık serçeleri



Rahmetinin yuvasına uçurmaya



Öyle çok hasretim ki yalnız ve yalnız sana muhtaç olmaya



İçimde saklı sancılı incileri rahmetinin kıyılarına savurmaya



ahdettim











Mülteci ellerimin ayazında ölmüş kelebekleri



Kudsi levhanın dokunuşuna emanet etmeye geldim



Ben gururun mahkumuyum...



Ben gerçeğin kaçkınıyım...



Ben günahın tutsağıyım...











Ben isyan çöllerinin çorağına sürgün bir yetimim



Sevindir beni,sevdir,sevindir,sev,sevdiğini bildir...



Hüzünlerimi bir secdenin billur sularında erit ne olur



Ne olur korkularımı rahmetinin kucağında teskin eyle Sen



Ben sahte uzaklıkların sürgünüyüm...



Ben içine kalbimi sığdıramadığım dar vakitlerin küskünüyüm...



Öyle özledim ki seccademin alnımdan öpüşlerini...öyle özledim...



İşte huzuruna geldim ...











Şöyle başımı sokacak bir umudum olsun istedim



İstedim ki yüzünden menekşeler toplayacağım sonsuz ovalarım olsun



İstedim ki koşup koşabildiğim kadar



İçimde sakladığım bütün uçurtmaları rüzgarlara verebileyim



Ben sonsuz derinlikte uykuların yitiğiyim



Ben unutuş uçurumların dibinde unutulmuş bir cesedim



Ben benlik ve bencillik yabancılıklarında



Evine yol bulamayan bir yitirmişim



Çok özledim En Sevgilinin en çok sevdiği yerde durmayı











Öyle hasretim ki öyle muhtaçım ki



En Sevgilinin en çok sevildiği halde olmaya



Geldim...Huzuruna vardım...Geçtim kendimden...Kendime geçtim



Deldim benlik dağını...Yolda kaldı ferhat...Şirinin ben oldum



Yandı her yanım...İbrahimin oldum...Gül oldum...



Çöle verdim leylayı;aklı mecnuna sattım



Mecnun oldum yakınlığına geldim











Tüm uzaklıkları uzaklara savurdum keremini gördüm



Vazgeçtim aslıdan,gölgeden çıktım,aslına geldim...vaslına geldim...



Yandım KUL oldum...Yandım KÜL oldum...Yandım GÜL oldum...



Durdum namaza;Miracına geldim,niyazına durdum



Nazla beni ne olur...











En Sevgilinin durduğu eşikte durdum



Miracına geldim...Miracına geldim



Nazarında tut ne olur



Bakışınla sar beni,el üstünde tut,bırakma ellerimi...Bırakma...















SENAİ DEMİRCİ

0 yorum:

Yorum Gönder