4 Ocak 2013

Gül Hikayesi

   Gül Hikayesi

Çok şirin ve güzel bir köy varmış, bu köyde yaşayan bir çok insan, genç yakışıklı delikanlılar ve güzel kızlar varmış . Ama bir tanesi varmış ki ; köyün en güzel kızı . Bütün köyün gençleri o kıza hayran ve aşıkmış ,kız bahçede , veya çeşme başında herkes
- Bak , bak gördün mü ? diye birbirlerine gösterirlermiş. Gün gelsin de kızın evlilik zamanı için bütün gençler gün sayıyorlarmış.
Gün gelip çatmış köyün en güzel kızının evlilik yaşı gelmiş ve bir, bir kızın kapısını aşındırmaya başlamış, köyün delikanlıları. Tüm delikanlılar bir, bir kızın karşına çıkıp
- şeyyyy ben ve siz Allahın emri ile ne dersiniz
kız güzelliğinin farkında marur ve kibirli delikanlıyı şöyle yukardan aşağı süzüp
- hhhııııhhh hayırrrrr’ dermiş . Tabi genç delikanlı buna üzülürken bir sonraki çok sevinirmiş. Yeni bir delikanlı
- şeyyy ben ve siz Allahın emri ne dersiniz?
Kız yine aynı eda ve tavırla genç’e bakıp saçlarını geriye atarak ‘Hayırrrr’ dermiş. Gençler boynu bükük geri dönerken . Köy kahvesinde bir delikanlı var , o da köyün en yakışıklısı . şöyle derin bir kahkahayla
- hhaaahhhhaaaa tabi size hayır diyecek , o köyün en güzel kızı ,ben de en yakışıklısı o beni bekliyor bana evet diyecek;
Derken hazırlanıp o da en az kız kadar marur ve kibirli ve bir o kadar da kendin emin kızın kapısını çalar . Tak, tak kız kapıyı açar delikanlıyı karşısın da görünce sorar
- Ne var ne istiyorsun; delikanlı kendin emin gülerek
- eeee ben ve siz Allahın emri ne dersiniz demiş kasıntılı ve emin bir şekil de . Kız onu da şöyle bir süzüp
- sana da hayırrr tamam mı diye yakışıklı delikanlının yüzüne kapıyı kapatmış . aman allah ım köyün en yakışıklı delikanlısı köyün en güzel kızı hayır dedi başından aşağı kaynar sular dökülmüş dünya sı yıkılmış utancında köy kahvesine bile uğramadan köyü terk etmiş
Aradan yılar geçmiş yakışıklı delikanlı şehir de biriyle evlenmiş boy, boy çocukları olmuş , derken bir gün yolu eski köyüne düşmüş . köy kahvesinde arkadaşları oturuyorlar yakışıklıyı görünce hepsi sevinmiş, hoş sohbet filan derken delikanlının aklına o köyün en güzel kızı gelmiş ve..
- Hani o kız vardı köyün en güzel kızı ne oldu diye sormuş. Arkadaşları hep bir ağızdan
- ooo eski camlar bardak oldu o kız evlendi ,evlendi demişler delikanlı
- Ne evlendi mi nasıl kiminle diye şaşkınlığını gizleyememiş. Ve hemen oradan koşarak ayrılıp kızın evinin önünde pusuya yatmış. Sabah olup güneş doğarken kızın evinin kapısı açılmış köyün en güzel kızının evlendiği yakışıklı damadı görmek için duvarın arkasına saklanıp onları izlerken
- Aman Allahım olamaz bu, bu benden yakışıklı değil hem de yakışıklılıkla uzaktan yakından alakası yokdiye şaşırmış . Derken kız damadı kapı öpüp uğurlamış . damat gider gitmez delikanlı bahçe duvarından atlayıp , kızın kapısını çalmış ;tak tak kız kapıyı açıp karşısında o köyün en yakışıklısını görünce şaşırmış ve kız daha ağzını açmadan delikanlı
- Söyle bana onunla parası için evlendin değil mi demiş kız şaşkınlıkla
- Hayır, hayır ben onunla parsı için evlenmedim delikanlı bu cevap karşısın da
- Bana yalan söyleme ,ben onu gördüm, ben den yakışıklı değil. Birde bana ben onunla parsı için evlenmedim diyorsun .. peki ne için evlendin; kız şöyle bir bakmış ve delikanlıya
- Ahhh ahhh bunu sana nasıl anlatsam, anlatırım ama bir şartım var demiş delikanlı
- Söyle bakalım şartın ne kız bunun üzerine
- Bahçeye gir ve bana oradan en güzel gülü kopar ve getir demiş delikanlı
- Heh bundan kolay ne var hemen getiririm’ deyip bahçeye inmiş . kız arkasında seslenmiş
- Şartım şu.. En güzel gülü bulana kadar hep ileri, ileri asla geri dönmeyeceksin demiş. Delikanlı tamam deyip bahçeye inmiş . Ve aman allah ım kırmızı bir gül evet kızın söylediği, bu gül olsa gerek derken az ilerde beyaz gül’ü görmüş beyaz gül kırmızı gülden daha güzel derken tam onu koparmak üzere elini uzatınca az ilerde sarı gülü görmüş . Beyaz gül , kırmızı gül, sarı gül derken en sonun da bahçe duvarının dibinde güneş görmemiş kurumuş, sararmış , solmuş bir gül kalmış
Tam geri dönecekken kıza verdiği söz aklına gelmiş, geri dönemeyeceği için o kurumuş ve yaprakları dökülmüş gülü alıp kıza götürür
- Al işte istediğini getirdim der kız hüzünle delikanlıya bakarakşimdi anladın mı onunla ne için evlendim delikanlı şaşkın kıza sorar
- Hayır anlamadım nasıl ama kız nemli gözlerle delikanlıya yaklaşıp gözlerine bakarak hep en iyisi en güzeli en yakışıklısı en zengini olsun diye bütün kısmetlerimi geri çevirdim , ama istediğim olmadı zamanı geri çevirip eski kısmetler dönme şanı olmadığı için sonun da kala kala ona kaldım şimdi anladın mı ? der..

0 yorum:

Yorum Gönder